Boşanma – Kayıp vs. Gibi Aile İçerisindeki Özel Durumların
Çocuk Ruh Sağlığına Etkisi
Çocuk için önemli olan, şefkat kaynağı olan anne ve babasının yok olması tehlikesidir. Bu kaygılar çocukta sıkıntı, korku ve güven problemi yaratmakta, çocuk bu duruma karşı davranış ve uyum bozuklukları göstermektedir.
Devamlı çatışmalı aile içinde yaşamaktansa boşanmak, çocuk açısından daha iyi olacaktır. Çiftler ayrıldıktan sonra çocuğun içinde bulunduğu gelişme sürecine göre, çocuğun annede, babada veya bir kurumda kalmasının farklı ruhsal etkileri olur.
Ayrılıklar ya da kayıplar nedeniyle ebeveynini kaybetmiş bir çocuğun duyguları karışıktır. Kendini yalnız, terk edilmiş hisseder, suçluluk duygusuna kapılabilir. Biyolojik anne veya babasının yerine kendisi için yabancı olan birini kabullenmesi zordur ve zaman ister. Üvey anne ya da baba, çocuğun bu kabullenmeyişini anlayışla karşılamalı, hoşgörüyle yaklaşmalı ve çocuğu kabule zorlamamalıdır.
Ebeveyn kaybının ruhsal açıdan etkisi, çocuğun yaşına, yaşayacağı aile veya kurum ortamına ve koşullarına göre değişir. Küçüklerde çok kez “anneden ayrılık sendromu” dediğimiz seperasyon anksiyetesi gelişir. 5 yaşından küçük çocuklar, henüz “neden-sonuç” kavramlarına sahip olmadıklarından, ölen anne veya babanın tekrar geleceğini düşünür. Çocuklarda gece korkusu, uykuya dalıp uyanmayacağı korkusu, kendinde bir hastalık olduğu kuruntusu görülebilir.
Anne ya da babadan birinin ölümü durumunda, çocuklarda yeme bozukluğu, alt ıslatma, öfke ve saldırganlık, uyumsuzluk ve topluma uymayan davranışlar ortaya çıkabilir.